Büyüyorum, büyümeye devam ediyorum. İki yaş 2 aylık oldum.
Odamın kapısının arkasına bir boy çizelgesi astık. Annemle babamın, yeniden içmeye alıştırdıkları sütün beni her içişimde büyüttüğüne inanıyorum :)
Yediğim her mamanın da beni büyüttüğüne inanıyor, onu da banyodaki basküle ine çıka anlamaya çalışıyorum :)
85 cm - 11 kiloyum.
Artık tuvaletim geldiğinde haber veriyorum. Anne çişşşş. sonra koşa koşa tuvalete gidiyoruz :)
11 Ekim 2011 Salı
2 Ağustos 2011 Salı
Bandırma Gezisi
Bu hafta babaannem ve dedemle beraber Bandırma'ya büyük ananeyi görmeye gidiyoruz. Ben 2 yaşına geldim ama büyük anane beni daha görememişti. Çünkü o biraz hasta olduğu için yatıyor, pek de dışarı çıkamıyor.
Burası çok eğlenceliymiş. Çok şanslıyım ki babamın kuzeni Hüsniye halamın kızı Ecrin de buradaymış. Ara sıra kapışsakta beraber çok eğlendik.
Biz salı günü geldik, annemle babam da cuma gecesi geldiler. Annem bana ve Ecrin'e balerin bebek almış. Ben adını Ece koydum. Doğduğumdan beri çok kıymet verdiğim 3. oyuncağım oldu.(1-kedicik, 2-köpekcik).
Hafta sonu hep beraber Erdek Ocaklar Köyünde yazlıkları olan babamın dayısına gittik. Annemle babam bana süpriz yapıp doğum günü pastası almışlar. Büyük dayıda mangal yaptı, babam ve 2 dayılar mangal başında pek bi keyifliydiler :) bütün gün bahçede koştum oynadım, salıncak sefası yaptım. Ama gecenin sonlarına doğru çok yoruldum ve uyudum. Gece orada kaldık. Ocakların canavar sivri sinekleri benim gibi bir tazeye dayanamayıp her yerimden ısırmışlar. Annemin söylediğine göre çok komik kaşınıyormuşum.Ertesi günü güzel bir kahvaltı sonrası tüm bahçeyi talan edip İzmir2e doğru yola çıktık. Hepimiz çok yorulmuştuk ama bir o kadar da çok eğlendik.
Çok iyi fikirdi, Teşekkürler BABAANNE.
26 Temmuz 2011 Salı
Artık 2 yaşındayım.
İyiki doğdum beeennn.
İyiki doğdum beeennn.
Bu sabah uyandığımda annem ve babam beni öpücüklere boğdu. Her anne baba iş sabahında olduğu gibi babamla babaanneme gitmek üzere hazırlandık. Tam kapıdan çıkacaktıkki bizimkiler beni öpmeye başladı. Ben çok keyif aldım. Kimbilir, belki bu hafta sonu bir parti yaparlar!
İyiki doğdum beeennn.
Bu sabah uyandığımda annem ve babam beni öpücüklere boğdu. Her anne baba iş sabahında olduğu gibi babamla babaanneme gitmek üzere hazırlandık. Tam kapıdan çıkacaktıkki bizimkiler beni öpmeye başladı. Ben çok keyif aldım. Kimbilir, belki bu hafta sonu bir parti yaparlar!
tatile gittim.
08.07.2011 de annem ve babam tatile çıktılar. Ben babaannemde kaldım onlar da 3 gün bensiz tatil yapıcaklar. Sanırım geçen yıl tatillerini burunlarından getirmiş olmam bu kararı vermelerinde etken oldu.
12.07.2011 de gelip beni babaannemden aldılar ve Kuşadasında kaldıkları otele beraber gittik. Çok eğlendim. Denize girdim, sahilde kumla, kovalarımla ve etraftaki çocukların topları kovalarıyla oynadım. Korkusuzca suya girmeye çalıştım ama annem ve babam hep beni tuttular. Annem hala yüzmeyi öğrenemediği için babamla suda çok oynadık. Denizden çıkmayı hiç ama hiç istemedim ve her fırsatta denize doğru kaçtım. Çok eğlenceliydi. Sahilde annemle oynadık. Ertesi gün Eskişehir'e doğru yola çıktık. Babam cumartesi İzmir'e döndü. Biz annemle 1 hafta daha kaldık.
Kuzenlerim Elif, Gizem ve Şebnem ablamla çok eğlendim. Onlardan bir sürü yeni hareket ve kelime öğrendim. Anane, aba, diyi (dayı), pakka (parka), dodum(doydum), ucam(uyuyacağım),uuttum (unuttum),anne del( anne gel), baba del( baba gel), mam (tamam), biti (bitti). Bunlara ek olarakta Medine yengem sayesinde bombumbaa ( dondurma).
Annemle ve Elif ablamla birlikte hergün parka gittim. Kendi başına merdivenleri çıkabiliyor, korkusuzca da kendimi aşağı sallıyorum. Ben sevinç çığlıkları atarken annemde beni aşağıda yakalıyor.
Marifetlerime eklediğim yeni birşey daha var, artık yutmadan sakız çiğnemeyi başarabiliyorum.
Bu güzelliklerin yanında Aygün dayım hastalandı. Ateşi yükseldiği için hastaneye yattı. Annem dediki ; Aygün dayın mama yememiş, hasta olmuş, doktor amcalarda cıss yapmış. Ben bunu kısaca "diyi mama cıss" olarak özetleyip durdum.
23. 07.2011 de babam, babaannem ve İsmet dedemle birlikte Eskişehir'e bizi almaya geldi. 24.07.2011 de İzmire döndük. Yolda Özdilek tesislerine girdik, bombumbaa yedim :) salıncağa, uçağa, motosiklete bindim.
Ee her güzel şeyinde bir sonu vardı elbet. Pazartesi günü anne, baba işbaşına bende dooğruu babaanneme. Olsun ben ordada çok eğleniyorum zaten.
6 Haziran 2011 Pazartesi
Düğüne gittim.
Bugün annemin işyerinden arkadaşı Dilek Teyzenin düğünü var. Annem,babam ve ben giyindik süslendik Altınbalık Resteuranta gittik, çok güzelmiş burası. Ben annemin iş arkadaşlarıyla tanıştım. Çiçek ablayla oynadım. Babamla denize baktım. Annemle düğün salonunun altını üstüne getirdim. Ama sonra uykum geldi, eve gittik.
16 Nisan 2011 Cumartesi
civcivimiz
Bu hafta sonu dışarı çıkmaya hazırlanıyorduk ki ben huzursuzluk yapmaya başladım. Annem yemeğimi yedirmek için çok uğraşmak durumunda kaldı çünkü ben yemek istemiyorum. hiç bişey canım istemiyor üstelikte midem bulanıyor. Zar zor bişeyler yedikten sonra kuru üzüm yemek istedim annem büyük bir sevinçle bana 3-4 tane verdi. ben daha ikinciyi yerken boğazıma takıldı ve yediğim herşeyi kustum. İştahsızlığımın ve huysuzluğum üstüne kusma da eklenince evde bir endişe hali başladı. tüm geziler iptal oldu. İdrar yolu enfeksiyonu şüphesi ise hat safhaya ulaştı. Derhal test yapılmalıydı. Annem o garip poşetlerden hemen bi tane yapıştırdı ama ben onları hiç sevmiyorum, mızırdandım. Annemde bi tane Safinaz bebeğime yapıştırdı. Sonra hadi bakalım kim önce çiş yapıcak deyince men men diye gösterdim. Safinazdan çok su içmeli ve hemen çiş yapmalıydım. Hemende yaptım anneme de gösterdim, çok şaşırdı. Sanırım biraz zorluk çıkarmamı bekliyordu. Ama hiç olurmu ben kazanmalıydım çünkü ben dönemimdeyim.
Ben böyle huzursuz ve mutsuz olduğumdan babam beni mutlu etmek istemiş olmalı ki pazardan elinde bir kese kağıdı ile dödü. Kese kağıdı cik cik cik diyordu. anlayamadım. içine bir baktım ki kıpı kıpır bir oyuncak.
Kutuya koyduk sonra hep beraber sevdik, besledik. Yemleri kafasından aşağı boşalttım.Sonra kutunun içindeki yeşil sıvıya parmağımı sokunca civcivin annesini özlediği için artık gitmesi gerektiğini söylediler. Olmaz ben daha oynıcaktım onunla. Ama annem "civcivinde annesi var, sonra bizi ziyarete yine gelir. Artık gitmesi gerek. Sen nasıl ben olmadığımda beni özlüyorsan civciv de annesini özler" deyince ikna oldum. Bilmiyorum belki de babam bana mama getirecek diye de vazgeçmiş olabilirim :)
Test sonuçları belli oldu. Enfeksiyon yokmuş. Zaten 1-2 gün sonra da asıl sebep olan alt azılarım çıktı şükür.
Ben böyle huzursuz ve mutsuz olduğumdan babam beni mutlu etmek istemiş olmalı ki pazardan elinde bir kese kağıdı ile dödü. Kese kağıdı cik cik cik diyordu. anlayamadım. içine bir baktım ki kıpı kıpır bir oyuncak.
Kutuya koyduk sonra hep beraber sevdik, besledik. Yemleri kafasından aşağı boşalttım.Sonra kutunun içindeki yeşil sıvıya parmağımı sokunca civcivin annesini özlediği için artık gitmesi gerektiğini söylediler. Olmaz ben daha oynıcaktım onunla. Ama annem "civcivinde annesi var, sonra bizi ziyarete yine gelir. Artık gitmesi gerek. Sen nasıl ben olmadığımda beni özlüyorsan civciv de annesini özler" deyince ikna oldum. Bilmiyorum belki de babam bana mama getirecek diye de vazgeçmiş olabilirim :)
Test sonuçları belli oldu. Enfeksiyon yokmuş. Zaten 1-2 gün sonra da asıl sebep olan alt azılarım çıktı şükür.
18 Şubat 2011 Cuma
Geç te olsa anne dedim!
Uzun süredir bana "anne" dedirtmeye çalışıyorlardı. Bende söylememekte kararlıydım. Benimle uğraşmaları çok hoşuma gidiyor. Ancak artık annemin, babamın ve babaannemin yoğun uğraşlarına daha fazla hayır diyemedim. Ve anne dedim. Yazık sevindi gariban. 2 gündür ağzı kulaklarında geziyor.Söylediğine göre çok tatlı anne diyormuşum. He he. Anne, anne, anne!!!
Ben artık ufak tefek kelimeleri söylemeye karar verdim zaten. Mesela "gel" anlamında "del" diyorum onlar anlıyor. Top demek zor geldi ben kısaca do diyorum. Ama çooook uzun süredir baba ve dede demekte çok başarılıyım.
Bu resimdekiler benim en sevdiğim oyuncaklarımdan kedi (miav) ve ha ha.
Laf aramızda ben kediyi daha çok seviyorum. Hatta annem beni uyuturken ona sarılıyorum.
Ben artık ufak tefek kelimeleri söylemeye karar verdim zaten. Mesela "gel" anlamında "del" diyorum onlar anlıyor. Top demek zor geldi ben kısaca do diyorum. Ama çooook uzun süredir baba ve dede demekte çok başarılıyım.
Bu resimdekiler benim en sevdiğim oyuncaklarımdan kedi (miav) ve ha ha.
Laf aramızda ben kediyi daha çok seviyorum. Hatta annem beni uyuturken ona sarılıyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)